
Fibromiyalji migren birlikteliği, ilaç dışı tıp çalışmaya başladığım 2004 yılında dikkatimi çekmişti. Her iki hastalık beden net-work hassasiyeti üzerinde gelişir. Sadece migren hastaları ya da başı ağrımayan fibromiyalji hastaları olsa da genellikle birlikte görülürler. Çoğunlukla migren ile başlayıp ilerleyen yaşla fibromiyalji kendini gösterse de (ben ve annemde olduğu gibi) yeni nesilde çok genç yaşlarda da fibromiyalji başlayabilmektedir. Röportajda da bu iki hastalık üzerine sorular geldi.
1 – Emel Hanım, Avrupada yaşayan çok yakın bir arkadaşım sürekli rahatsız oluyordu. Durduk yerde ağrılar, halsizlik başlıyordu. Kasları, başı ağrıyor. Hastalık giderek artıyordu. Doktorlar stress, depresyon veya fizik tedavi öneriyordu. Sonunda fibromiyalji olduğunu öğrendik.
– Fibromiyalji çok yönlü bir hastalık, bir çeşit romatizmadır. Yumuşak kas romatizması olarak da adlandırılır ancak sadece romatizma değildir. Halsizlik, yorgunluk, baştan tırnağa birçok şikayet, sürekli yer değiştiren kas ve eklem ağrılarına eşlik eder. Adet düzensizlikleri, tiroit (guatr) sorunları, bağırsak (kabızlık, ishal, gaz, şişkinlik) ve sık idrara çıkma vd. problemleri de olabilir.
Ağrılar daha çok sırt ve boyunda olmakla birlikte kollara, bacaklara da yayılır. Bazen sadece kol ve bacaklarda olabilir. Kaslarda ağrı olduğu için her yerleri çürümüş gibi ağrıyabilir. Bu nedenle dokunulmaktan çok hoşlanmazlar.
Hastalık öncesinde çok hareketli, çalışkan, yerinde duramayan kişiler olsalar da hastalık başladıktan sonra çok az bedensel çalışma bile çok yorulmalarına neden olur. Hiçbir şey yapacak halleri yoktur. Saatlerce uyusalar bile sabahları çok yorgun olurlar. Yataktan sürünerek kalkarlar. Bütün gün yatmak isterler. Bu halsizlikleri, günlük hayattan uzaklaşmaları depresyon ile karıştırılabilir. Bu hastaların içleri yaşam enerjisi ile doludur, birçok işi yapmak ister ama bedenleri yapamaz. Depresyondakilerin yaşam ve bir şey yapma istekleri yoktur. Bu fark iyi anlaşılmalıdır. Çünkü “anlaşılmamak” fibromiyalji hastasının en temel sorunudur. Dışarıdan sağlıklı göründüğü için hastalığının olmadığı, psikolojik olarak bu şekilde davrandığı suçlamalarına çoğunlukla maruz kalırlar.
2 – Fibromiyaljinin tedavisi var mı? Bazı Avrupa şehirlerinde fibromiyalji kampları olduğunu duymuştum. Bu konuda bilginiz var mı?
– Fibromiyalji tedavisi olmayan hastalıklar içinde düşünülüyor. Kullanılan bazı antidepresan ağırlıklı ilaçlar var. Fizik tedavi, kuru iğne gibi klasik tıp içinde ek tedaviler yapılıyor. Fibromiyalji hastalarının tahlil ve tetkiklerinde birşey çıkmadığı için psikiyatrik çalışmalar, bilinç ve zihin çalışma grupları gibi yöntemler deneniyor. Özellikle Avrupa’da sağlıklı yaşam kampları (egzersiz, doğal beslenme, detoks yapma vb.) mevcut. Tüm bunların kısmi etkileri olmuyor değil ama hastalara uzun vadeli çözüm yaratıcı yardım sağlamaktan uzak yaklaşımlar. Benim gözlemlerim en iyi sonuçların integratif tıp uygulayacıları tarafından alındığı yönündedir. Akupunktur, nöral terapi, homeopati, bio-sibernetik tıp uygulamaları gibi yöntemler daha etkili olabilmektedir. Hacamat (kan akıtma) ülkemizde son yıllarda çok popüler oldu ama fibromiyalji hastalarında uzun vade sonuçlarını olumlu bulmuyorum ve önermiyorum.
Gökmen Yaklaşımı, nedenlere yönelik bir yaklaşımdır ve iyi sonuçlar veriyor. Fibromiyaljinin temelinde yer alan bazı bio-elektriksel bozuk odakları (boğaz enfeksiyonu geçirilmiş alanlar, sezaryen, küretaj gibi uygulamalara maruz kalmış rahim gibi) nöral terapi ile düzeltip ek diğer yöntemlerle bilgisayarın çökmesi gibi çökmüş olan bedeni ayağa kaldırıyor. Klasik tıp uygulamalarından diş hekimliğiyle uygun gece plağı yaptırılıyor. Bu şekilde diş sıkmanın etkileri azaltılıp beden üzerindeki baskı kaldırılıyor. Bu yaklaşımla çok sayıda hastada yaşam kalitesi düzelip, yaşam enerjisi çok artırıldı.
3 – Azerbaycanda bu tanı fazla konulmuyor. Belki daha bilmiyoruz. Ne önerebilirsiniz?
– Fibromiyalji hastalığı yaygın bir problem. Özellikle erişkin kadınlarda olmakla birlikte ergenlik çağında bile başlayabiliyor. Erkeklerde de görülüyor (özellikle genç erkeklerde). ABD bu hastalık için ilk çalışmaların başladığı yer olmakla birlikte orada bile hastaların ancak 1/3’ü tanı alabiliyor. Hastalar ve hekimler bu hastalığı tanıyamıyor. Özel bir tahlili de yok. Doktorlara tek önerim, hastalarını samimi ve önyargısız dinlemeleri olur. Garip ağrılardan bahseden bir hastanızda fibromiyaljinin diğer şikayetlerini de sorunuz ve psikolojik yapıyor (psikosomatik) demeden önce hastalarınızı önyargısız dinleyiniz. Bu hastalar yaşadıklarını anlatmakta güçlük çekerler çünkü beden networkünden kaynaklanır. Tam da bu nedenden dolayı tahlillerde bir şey çıkmaz.
4 – Sık sık sizi televizyon programlarında görüyoruz. Hastalıkları o kadar derinden ve samimi anlatıyorsunuz ki sizi dinlemek bile insanı rahatlatıyor. Kendinizden ve kariyerinizden bahseder misiniz?
– 27 yıldır hekim olarak çalışıyorum. Yarısı ilaç yazan nöroloji uzmanı bir hekim olarak geçti. 2004 yılında kendi baş ağrılarıma bile çare olmayan ilaçları yazmayı bırakacağım kararı aldım. O zamandan bu yana migren, fibromiyalji, bel-boyun ağrıları gibi birkaç hastalık üzerine spesifik çalışıyorum. Akupunktur, nöral terapi, homeopati, manyetik alan çalışmaları, osteopati gibi birçok integratif tıp alanı ile ilgili eğitim aldım. Klasik hekimlik bilgilerim ile integratif tıp bilgilerimi birleştirerek belli hastalıkların nedenlerini ve çözümlerini geliştirerek Gökmen Yaklaşımını oluşturdum. Derin ve samimi anlattığım yorumunu pekçok kişiden duyuyorum çünkü migren ve fibromiyalji benim ve ailemin de derdiydi. Tüm anlattıklarımı kendim yaşadığım gibi yıllardır sadece bu hastalara bakıyorum. Binlerce hastayı dinleyince artık içselleştiriyorsunuz.
5 – Ülkemizde çok insan migren rahatsızlığı geçiriyor. Yazdığınız kitapta migrenin tedavisinin olduğunu yazıyorsunuz. Biraz bu konuda bilgi verir misiniz?
– Migren tüm dünyada yaygın ve çözümsüz bilinen bir hastalık. Migren bio-elektriksel bir hastalık olduğu için ilaçlarla ve diğer yöntemlerle kolay düzelmiyor. Elektrikçi gibi bedendeki elektrik kaçaklarını tespit etmek gerekiyor. Kitabımda her tür ve her yaştaki migren için bedendeki olası problem odaklarını ve tedavi önerilerimi yazdım. “Migrene Çözüm Var” kitabı tüm baş ağrılarında tedavi yapılabileceğini hastalara anlatır, hekimlere de çözüm için yol gösterir. Kitapta hastaların doğrudan evde yapabilecekleri bir çözüm yoktur ama çaresizliğe yol gösterir.
6 – Migrenin en belirgin sebepleri nelerdir?
– Özellikle çocuklukta geçirilen bademcik ilthapları, dişlerdeki sorunlar ve kadınlardaki sezaryen, kürtaj, rahim içi araç -spiral- gibi uygulamaların neden olarak önemli rolleri vardır. Stres, yiyecekler gibi olaylar sadece atağı açığa çıkarır, gerçek neden değillerdir.
7 – Azerbaycan’daki migren ve fibromiyalji hastalarına önerileriniz nelerdir?
– Benim tedavim biraz kendine özgü olsa da ülkenizde çok iyi akupunktur, manuel terapi ve farklı alternatif tıp yöntemlerini uygulayanlar vardır. Onları bulup deneyiniz. İlaçlardan daha çok faydalanacaksınızdır. Çok hastam oldu Bakü’ye tedavi için gelmemi isteyen ama burada da çok yoğunum. Buraya gelip öğrenmek isteyen hekim olursa severek yardımcı olurum. Sitem https://www.emelgokmen.com/ adresinden sorularını bana sorabilirler, her zaman yardımcı olmaya çalışırım. Ayrıca sitede birçok bilgi ve cevaplanmış soru var, kendileri ile ilgili mutlaka bilgi bulabilirler. Çünkü migren ve fibromiyalji anlat anlat bitmeyecek hastalıklardır.
8 – Teşekkür ederim! Saygılar!
– Migren ve fibromiyalji gibi iki zor hastalığın üzerinde durduğunuz için bende çok teşekkür ederim.