Nöral Terapide Bozucu Alan Nedir?
Bozucu alan hücrenin temel bio-elekriksel yapısının bozulmasıdır. Sağlıklı hücre içinde potasyum, dışındaki sıvıda ise sodyum bulunur. Elektrolitlerin etkisiyle her hücre -40-90 mili volt bir elektriksel potansiyelle pil gibi davranır. Olumsuz bir etki bu potansiyeli düşürür. Bu hastalanmanın başlangıcıdır.
Hastalanan bölgeden çıkan olumsuz uyarımlar tüm sisteme yani bedene yayılır. Oksijen metabolizması yeterli ise elde edilen enerji ile hücre hemen kendini toparlar. Ancak sert, yoğun, sürekli uyaranlar varsa hücre kendini toparlayamaz, elektrik potansiyelini kaybettiği için sürekli ritmik boşalımlar üretir. “Bozucu alan” adını alan bu oluşum kişi ölünceye kadar devam eder.
Yaşam boyunca karşılaşılan dış etkenlerin (enfeksiyon, travma, operasyon benzeri vücuda yapılan müdahaleler) bozucu alan yapabilme potansiyelleri vardır. Sorunun kaynağı olan bu alanlardan (primer odak) çıkan uyaranlar, otonom sinir sistem iletim ağını etkileyerek başka bir bölgede ikincil odak (sekonder hastalanan odak) oluşturabilir. Günümüz tıbbı hastalanan organı yani sekonder odağı tedavi etmeye çalışır. Bu nedenle iyileşmenin ve sürekliliğinin sağlanmasında sıkıntılar yaşanabilir.
Geçirilmiş enfeksiyon odaklarının, travmaların, operasyonların ve iyi yapılmamış tüm diş tedavilerinin bozucu alan oluşturma potansiyelleri yüksektir. Özellikle baş-boyun bölgesi bozucu alanlar açısından yoğundur.
"Bozucu alan yaklaşımı, hastalıkları anlamada çok farklı bir bakış açısı sunar. Bozucu alanların düzeltilmesi tedavide başarıyı sağlar."
Bozucu Alan Nasıl Düzelir?
Nöral terapide tekrarlanan lokal anestezik enjeksiyonları ile hücrenin potansiyeli artar. Kullanılan kısa etkili lokal anestezik (procain), içerdiği yaklaşık -290 mVoltluk gücü ile hücreyi hiperpolarize eder. Yapılan her enjeksiyon, hücre normal potansiyeli olan -40-90 mVoltu depolayana kadar, hücrede bir miktar potansiyel bırakır. Böylece hastalıklı hücre sağlıklı hücreye dönüşür. Bozucu alandaki hücrenin elektriksel potansiyeli olması gereken düzeye yükselir. Hücre membran stabilizasyonu sağlanır. Böylece bozucu alanların otonom sinir sistemi üzerindeki olumsuz etkileri ortadan kaldırılır.
Nöral terapi hastalanmanın ilk aşamasında düzelmeyi sağlar. Ayrıca koruyucu hekimlik olarak kabul edilen hastalanma oluşmadan nöro-vejetatif düzenleme ile hastalıktan korunmayı da sağlamaktadır.
- Bozucu alan hiyerarşisi oluşturularak sırayla tekrarlayan seanslarda enjeksiyonlar yapılmalıdır.
- Doğru bozucu alan ile çalışılırsa fazla enjeksiyondan kaçınılmış olur. Hastanın iyileşmesi kolaylaşır.
- Diş-çene kompleksindeki bozucu alanları ortadan kaldırabilmek için nöral terapi yeterli olmaz. Bu aşamada diş hekimliği uzmanları ile çalışmak gerekir.
Bozucu Alan Fizyo-Patolojisi
Nöral terapi vücudumuzda çok geniş bir elektriksel ağ (network) yapısında olan vejetatif (otonom) sinir sisteminin uyarılması ve regulasyonunu sağlar. Otonom sinir sistemi ve kan damarlarının en uç uzantıları hücreler arası sıvıda sonlanmaktadır. Matriks olarak tanımlanan bu sistemde metabolik biyokimyasal, biyofiziksel işlemler oluşur. Hastalanma ile matriksin dengesinin bozulduğu, akışkanlığının azalıp ağırlaştığı bilinmektedir.
Prof.Dr.Ricker vücudumuza dışarıdan gelen her uyarının (mekanik, termal, kimyasal, fiziksel, elektromagnetik, toksik, mikrobik vd.) öncelikle sinir sisteminde (afferent sempatik nöronlarda) frekans ve amplitüd düşüklüğü yaptığını belirtmiştir. Günümüzde zararlı uyaranın sağlıklı hücreyi hastalandırma etkisini öncelikle matriksteki sinir sonlanmaları üzerinden başlattığı bilinmektedir.
Bozucu alandan tamamen farklı bir organdaki şikayetler bozucu alana yapılan nöral terapi sonrası azalır veya kaybolur (flash fenomeni veya yıldırım etkisi).
Uygulamalar yüzeyel (cilde), segmental ve derin enjeksiyon ile bozucu alan tedavisi olarak üç biçimde yapılmaktadır. Öncelikle lokal tedavi ile rahatsızlığın bulunduğu alanda cilde yapılan quadle (cilt içine az miktarda procain verilmesi) adı verilen küçük iğneler vardır. İkinci aşama olan segmental tedavide ise rahatsızlığın bulunduğu segment ve omurilik (spinal cord) ile bağlantısına uygulama yapılır. Bu bağlantıda da omurilik çevresi cilde quadle yapılmaktadır.
Segment tedavisi ile spinal kord yolu ile periferden segmentle ilişkili organa ulaşan (cuti- visceral refleks yol), ya da organdan spinal kord yolu ile diğer organa ulaşan (viscero-visceral refleks yol) olumsuz uyarılar düzenlenir ve nöral terapinin iyileştirici etkisi ortaya çıkar.
Üçüncü aşamada ise hastaların birçoğunda alınan hastalık öyküsü ile ortaya konulabilen bozucu alan tedavisi yer almaktadır. Hastalığın kaynağı olan bu bölgeye yapılan enjeksiyon ile şikayetlerinde ani düzelme sağlanabilmektedir (flash fenomeni).
8 Yorum. Yeni yorumunuzu buradan yazabilirsiniz...
Merhaba Emel hanım 4 senedir nedeni bir türlü bulunamayan ürtiker yaşıyorum ( sadece yüz bölgemde ve anjioödem şeklinde ) nedeni ne olabilir.
Bozucu alan yaklaşımında üzerinde durduğum bazı hastalıklar için nedenleri çözdüm ama ürtiker ne yazık ki çalıştığım bir hastalık değil. Ancak ciltteki sorunlarda daha çok bağırsak flora bozukluğu rol oynar. Bağırsaklarla ilgili detoks ve düzenleme çalışmalarından faydalanabilirsiniz. Bu şekilde çalışan hekim daha uygun olur, ben çalışmıyorum.
Emel Hanım: Benim de spiral taktırmamla başlayan baş ağrılarım ve denge bozukluğum var. Vestibüler migren ve fibromiyalji tanısı koyuldu. Dişlerimde çok büyük sorunlar var. Üst çenemle alt çenem üst üste denk gelmiyor. Gömülü yirmilik dişlerimi çekerken sinirime zarar vermişler, dilim uyuşuk kaldı. En önemlisi de; sanki boşlukta yürüyormuşum gibi geliyor. 24 yaşındayım. 3 seneden beri mahvetti bu hastalık. Ne olur yardımcı olun.
Olabilecek tüm bozucu alanları sıralamışsınız. Nöral terapiden faydalanacığınız düşünüyorum Ayrıca iyi yönetilmiş diş tedavisi gerekecektir.
Merhaba Emel hanım. Ergenlik döneminde ortodontik tedavi gördüm, alt çenem üst çenemden daha öndeydi. 2 sene öncesine kadar bir şikayetim yoktu, sadece sakız çiğneyemiyordum. 2 sene önce diş çektirdim, kanal tedavisi oldum, gömülü yirmilik diş çektirdim, protez kaplamalar yaptırdım. Şu an çene eklemi ağrılarım var, çenem dengede değil gibi hissediyorum. Sürekli kendimi sıkıyorum, dengeye getirmeye çalışıyorum. Kol ve bacaklarım tutmuyor sanki, bir şeyi tutmaya bile gücüm yok. Delirecek gibi hissediyorum, ayrıca anksiyetem de var. Lütfen bana yardım edin, ne yapabilirim? Siz yardımcı olabilir misiniz? Bir de “fibromiyaljin var” dediler. Lütfen yardım edin.
Yapılan tüm diş hekimliği uygulamaları taşları yerinden oynatmış ve problemleri başlatmış. Anksiyeteyi de bu durum yaratıyor. Tedavi edileblir. Fibromiyaljideki hastalığın önemli ayağı olan çene eklemi içinde çalışma yapmamız gerekecek.
Merhabalar. Uzun yıllardır migren ağrıları çekmekteyim. Ancak geçtiğimiz Ekim ayında spiral kullanmaya başladım. Sonrasında daha şiddetli ve sık ataklar geçirmeye başladım. Birkaç gün öncesine kadar da bundan dolayı artış olduğunu yada olabilme olasılığını bilmiyordum. Ve bir hafta evvel diş dolgularım dan birisi kırıldı. Çok yoğun çalışan birisi olduğum için dişçiye gitme şansım olmadı. Yazınız da diş tedavisinin de önemini vurgulamışsınız. Mantıklı olarak irdeleyince bağlantı kurabiliyorum. Yalnız merak ettiğim hususlar dan birisi, bozukluk alanı ve sonrası nöral terapiden bahsetmişsiniz. Bu bozulmanın spiral yada diş çürükleri ile ilgili olup olmadığını nasıl anlayacağız ve sonrasında nasıl bir tedavi uygulanacak? Yardımcı olursanız çok sevinirim. Teşekkür ederim. Sevgilerle
Bozucu alanın nerede ve nasıl olduğu benim işim. Siz ağrınızın özelliklerini anlatınca çözülür. Bio-elektriksel bir durum olduğu için film veya tahlille anlaşılmaz.
Tüm soru cevapları okuyabilmek için aşağıdaki butonları kullanabilirsiniz.